Sömürgecilik, 1492’de başlayan salt
tarihsel olgu değil aynı zamanda kültürel ve sosyal bir varlık olarak, 20. yy
sonlarına değin eski biçimiyle devam etti. Bu olgu, kültürel boyutu
sömürgeciliğe maruz kalan ülkeler tarafından aşılmak istenen bir hedef olarak
durmaktadır. Sinema da bir politik alan olarak sorunun iki boyutuyla
yüzleşmektedir. Birinci boyutu bağımsızlığına kavuşan milletler için sömürge
estetiğinin hem bir rehber hem de buyurgan olarak devam etmesi. Sorunun ikinci
boyutu ise ulusal sinema tartışmaları ekseninde yeni bağımsızlığına kavuşmuş
milletlerin özgün dil arayışları olmaktadır. Bağımsızlığını kazanan milletlerin
sinema alanında gösterdikleri uğraşı Cezayir Bağımsızlık Savaşı ve Camp de
Thiaroye filmlerinde somutlaştırabilmekteyiz. Bu filmler, sömürgeciliğin doğası
ve değiştirdiği “tabiat”lar üzerine düşünmeyi sağlamaktadır.
Tarih | Saat | Yer |
---|---|---|
18 Temmuz 2017 | 15:30 | İLEM |