Kur’ân’ın
tefsirine dair Peygamber ve sahabeden sınırlı olarak gelen rivayet malzemesi
dışında elimizde kalan yegâne kaynak dildir. Kur’ân’ın Arapça olarak nazil
olması onun ancak Arap dili sınırları içinde anlaşılabileceğini ifade eder.
Arap dili denildiğinde anlaşılan salt olarak metnin sözlük yardımıyla anlamının
tespiti değildir. Aksine metnin indiği dönemdeki toplumun kültürel yapısı doğrultusunda
kelimelere yüklenen anlamlar, dilin gramatik yapısı, edebî yönü vb. birçok
etkenle birlikte yorumlanarak anlaşılmasıdır. Buna göre ilk dönemlerden
itibaren müfessirler dilin imkanlarını (lügat, sarf, nahiv ve belagat)
kullanmak suretiyle Kur’ân’ın tefsirine yoğunlaşarak dilbilimsel bir tefsir
literatürü ortaya koymuşlardır. Dilbilimsel imkanların kullanılmadığı tefsire,
genellikle te’vil gözüyle bakılmış, bunun Kur’ân’ın indiği dönemdeki anlamdan
uzak olduğu anlayışı hâkim olmuştur. Dilbilimsel tefsir literatürü içerisinde
Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı dilin imkanlarını özellikle belağat ilmini en iyi
şekilde kullanan bir tefsir olduğu konusunda âdeta icma oluşmuştur. Kendisinden
sonra yazılan tefsirlerin tamamına yakınının en temel kaynağı haline gelen
el-Keşşâf, yazıldığı günden itibaren özellikle de Osmanlı medreselerinde en
fazla okutulan tefsirlerden biri olmuştur. Bu programda el-Keşşâf tefsiri temel
alınarak dilbilimsel tefsirin Kur’ân’ı anlamaya katkısı ortaya konulmaya
çalışılacaktır. Programın hedefi, Kur’an ilimleri ve tefsir metinleri hakkında
değerlendirme yapabilme yetisi kazandırmak, Zemahşerî’nin Mu’tezilî olması
hasebiyle mezhebî farklılıkların Kur’ân tefsirindeki yansımalarına ışık
tutmaktır.
Tarih | Saat | Yer |
---|---|---|
12 Mart 2018 | 19:30 | İLEM |
19 Mart 2018 | 19:30 | İLEM |
26 Mart 2018 | 19:30 | İLEM |
02 Nisan 2018 | 19:30 | İLEM |
09 Nisan 2018 | 19:30 | İLEM |
16 Nisan 2018 | 19:30 | İLEM |
23 Nisan 2018 | 19:30 | İLEM |
30 Nisan 2018 | 19:30 | İLEM |