Bu atölyede felsefe-din-bilim ilişkisine bütüncül
bir bakış açısı oluşturmaya ve dolayısıyla da akademik/ilmi faaliyetleri daha
köklü ve sistematik bir zeminde değerlendirmeye yönelik okumaların
yapılabilmesi hedeflenmektedir. Fârâbî örneğinde ilk İslam filozoflarının
bireysel ve toplumsal mutluluk ilkelerinin farklı bir ifadesi olarak gördükleri
felsefi çalışmaları nasıl anlamlandırdıklarına ve felsefi düşüncenin gerçek
yaşamla ne kadar iç içe olduğuna ilişkin konular, yine ilk dönem kavram
oluşturma girişimlerine ve bilimsellikle köklü bağları bulunmayan Arapça’nın teorik
çalışmalar sonucunda nasıl bir bilim ve felsefe diline dönüştüğüne dair
meseleler atölyenin temel tartışma alanını ihtiva etmektedir. Bu atölyede İslam dünyasında felsefenin ve bilimlerin kurucusu olarak
kabul edilen; bu yüzden de Muallimi Sânî olarak kabul edilen Fârâbî’ye göre; felsefe
ve bilimin mahiyeti, bilimin değeri, ilimler tasnifi ve İslâmî ilimlerin konumu, dil-mantık, din-felsefe ve birey-toplum ilişkisi gibi meseleler; müellifin
kendi eserleri ışığında, gerektiğinde modern ve klasik metinlerle
karşılaştırmalı olarak değerlendirilecektir.