Modern
iktisat düşüncesi 18. yüzyılda ortaya çıkan yazınla başlatılmış olsa da başta
eski Yunan devletlerinden beri hem devletlerin hem de bilim insanlarının
gündeminde olmuştur. Üretim ve bölüşüm süreçlerinin nasıl olması gerektiği
iktisadi düşüncenin altında yatan temel sorudur. Üretimin hangi araçlarla ve
kimin kontrolünde olacağı ve elde edilen artı değerinin nasıl paylaştırılacağı
tarih boyunca tartışılmıştır. Klasik düşünürlerin politik iktisat olarak ifade
ettikleri ve üretim-bölüşüm ya da devlet-toplum ilişkileri kapsamında
yaptıkları çalışmalar, 19. yüzyılda neo-klasik iktisatçıların teoriyi bir nevi
toplumdan soyutlayarak modellere hapseden yaklaşımlarıyla “iktisat bilimi”
(economics) olarak bugünkü halini almıştır. Varsayımlar çerçevesinde soyut
matematiksel modellemelere dayanan bu yaklaşım iktisat alanını daha “bilimsel”
kılsa da reel ekonomik sorunların anlaşılması ve çözümlenmesi noktasında
yetersiz kalmıştır. Birey, toplum, piyasa ve devlet arasında ilişkileri
iktisat, siyaset bilimi, sosyoloji ve birçok farklı alandan yararlanarak
tartışmak ve ele almak gerekmektedir. Bu bağlamda, iktisat atölyesi iktisadi
meseleleri bireyden uluslararası sisteme uzanan bir ilişki içerisinde eleştirel
olarak ele almayı hedeflemektedir. Günümüzün iktisadi sorunlarına salt teorik
yaklaşımın ötesinde siyasal ve toplumsal boyutuyla ele alan çalışmalar
yapılması amaçlanmaktadır.
Tarih | Saat | Yer |
---|---|---|
01 Eyül 2020 | 18:00 | İLEM |