Bugün
Türkiye’de entelektüel/akademik camia İbn Haldun ismine ciddi bir yakınlık
kesbetmiştir. Çeşitli vesilelerle, sosyologlar, iktisatçılar, tarih
felsefecileri, benzer şekilde gelenekçiler, liberaller, Marksistler ve Arap
milliyetçileri İbn Haldun’un kendilerinden olduğunu iddia etmişleridir. Öte
yandan İbn Haldun hakkında karşılaştırmalı çalışmalar yapmak neredeyse bir gelenek
halini almıştır. Onun fikirleri önde gelen modern sosyal bilimcilerin
fikirleriyle karşılaştırılmış ve ilmi çalışmaları batılı bilimlerle
ilişkilendirilmeye çalışılmıştır. Bunun neticesinde onun Mukaddime’si pek çok
ilmin ve kavramın öncülü olarak ilan edilebilmiştir. Gerçekte böyle
karşılaştırmalar, bu eserdeki fikir, model ve teorilerin anlaşılmasına farklı
boyutlar katsa da bazı sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunlardan en
önemlisi İbn Haldun’u bugünün gündemi içerisine yerleştiren anakronik bir okuma
biçimidir. Hâlbuki İbn Haldun’u değerli kılan ve eserlerini yüzyılları aşan bir
klasik haline getiren tam da onun çağının bir tanığı ve vaktinin adamı
olmasıdır. Ayrıca o eserlerini bir ilmi gelenek ve sistematik bir birikimler
ağı içerisinde vermiştir ve dolayısıyla ancak bu çerçevede anlaşılabilir. Bu
derste Mukaddime’deki temel kavramlar çerçevesinde günümüz sosyal, siyasal ve
iktisadi meselelerini ele alabilecek bir eleştirel okuma çabası söz konusu
olacaktır. Derste katılımcılarından ele alınan kavramları farklı alanlarda
güncel sorunlara uyarlayacak ödev çalışmaları gerçekleştirmeleri
beklenmektedir.