GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

27 Temmuz 2018

Ahlâkî Müeyyidenin İmkan ve Zorunluluğu

Konuşmacı: Ömer Türker

Ahlâkî müeyyide sorunu, ahlâkî olmakla nitelenen davranışların alanını doğru belirlemekle yakından ilgilidir. Bilindiği gibi klasik ahlâk filozofları, bireyin kendisi yönetmekle ilgili davranışlarını ahlâk alanı olarak tespit etmişlerdir. Fakat gerek ahlâk ilminin tarifi ve kapsamı hakkındaki tartışmalar gerekse küçük veya büyük ölçekli toplum seviyesindeki bütün uygulamalar, aynı zamanda bireyin bizzat kendisini yönetimiyle ilgilidir. Diğer deyişle en küçük ölçekte aileden başlayıp en büyük ölçekte devlet müessesine atfedebileceğimiz bütün uygulamalar, hem bireyin yetkinleştirilmesiyle ilgilidir hem de bireyler aracılığıyla gerçekleştirilidir. Dolayısıyla ahlâkın alanı, özgür iradeden kaynaklanan davranışların oluşturduğu alana özdeştir. Bu durum bizi bireyin gerçekleştirdiği fiillerin ona nispetiyle ilgili bir farkındalığa ulaştırmaktadır: Bireyin herhangi bir toplumsal konumda bulunmasından dolayı gerçekleştirdiği fiiller ile sadece bir insan ferdi olmak bakımından gerçekleştirdiği fiiller kategorik olarak ayrıştırılmalıdır. Zira ikinci tür fiillerin bireye nispeti aracısız iken birinci fiiller hangi konumda bulunmaktan kaynaklanıyorsa o konum tarafından dolayımlanır. Ahlâkî müeyyideyi mümkün ve zorunlu kılan da tam olarak bu dolayımlılıktır. Sunumda insana nispet edilen fiillerin doğrudanlığı ve dolayımlılığı dikkate alınarak ahlâkî müeyyidenin hem mümkün hem de dolayımlandığı ölçüde zorunlu olduğu tezi tartışmaya açılacaktır.

Başlangıç Tarihi Başlangıç Saati Bitiş Tarihi Bitiş Saati Yer
21 Şubat 2015 18:00 21 Şubat 2015 00:00 İSAM Konferans Salonu