İslam felsefe geleneği içerisinde felsefî düşünce, nazarî ve amelî olarak ikiye ayrılmaktadır. Düşüncenin pratik tarafını temsil eden amelî felsefe, Fârâbî ve İbn Sînâ’nın ortaya koyduğu şekliyle şahsî ahlâk (hikmet-i hulkî), ev idaresi (hikmet-i menzilî) ve devlet yönetimi (hikmet-i medenî) olarak üçlü tasnif içerisinde ifadelendirilmiş ve bu bölümlemeyi esas alan bir literatür oluşturulmuştur. İbn Miskeveyh ve bilhassa Nasîruddîn Tûsî’nin sistemleştirdiği bu tasnif, müteahhir dönemde Adûdiddîn el-Îcî’nin Ahlâk-ı Adudiyye risalesiyle yaygınlık kazanmış ve söz konusu metin üzerine birçok şerh yazılmıştır. Bu şerhlerden birisi de 15. yüzyılda Timurlular Devleti hükümdarlarından Sultan Baysungur’a ithaf edilen müellifi meçhulŞerhu Ahlâkı Adudiyye adlı eserdir. Bu çalışmada söz konusu Ahlâk-ı Adudiyyeşerhi merkeze alınarak amelî felsefenin üçlü taksiminin bölümleme ve içerik açısından nasıl bir mahiyete sahip olduğu sorusuna cevap aranmıştır. Ayrıca mezkûr yapı içerisinde ortaya çıkan alt erdemler-üst erdemler arasındaki ilişki ve eserin sahip olduğu tavır üzerinde durulmuştur.
Başlangıç Tarihi | Başlangıç Saati | Bitiş Tarihi | Bitiş Saati | Yer |
---|---|---|---|---|
22 Şubat 2014 | 16:00 | 22 Şubat 2014 | 17:30 | İlmi Etüdler Derneği |