İslâm tarihinde resmî bir kurum
olarak ilk defa Abbâsîler’le birlikte ortaya çıkan vezirlik müessesesi, II.
(VIII.) asrın sonlarına doğru tam teşekküllü bir yapı haline gelmiş, IV. (X.)
asrın başlarında ise güçlü vezir ailelerinin de etkisiyle hemen hemen son
kudretli dönemini yaşamıştır. Râzî-Billâh’ın İbn Râik’i resmen emîrü’l-ümerâ
olarak tayin etmesiyle güç ve yetkisi önemli ölçüde azalan vezirlik kurumu,
Büveyhîler’in Bağdat’ı işgal etmesiyle (334/946) işlevini neredeyse tamamen
yitirmiştir. Nihâyet Büveyhîler’in Bağdat’taki varlıklarının sona ermesinden
kısa bir süre önce Kâim-Billâh’ın, kâtibi İbnü’l-Müslime’ye resmen vezir
unvanını vermesiyle (437/1045) vezirlik kurumu tekrar işlerlik kazanmıştır.
Ancak Arslan el-Besâsîrî tehlikesinin bertaraf edilmesinin ardından (451/1060)
Abbâsîler’de Selçuklu nüfuzu dönemi başlamış ve vezirlik kurumunun işleyişinde
Selçuklu sultanı ve vezirinin etkisi yoğun bir şekilde hissedilmiştir. Bu etki
Muktefî-Liemrillâh’ın (530-555/1136-1160) halifeliğine kadar, azalarak da olsa,
devam etmiştir. Sunumda halifenin ve onun vekili olarak vezirin güç ve
otoritesindeki değişim dikkate alınarak iki asırdan biraz daha uzun bir zaman
dilimi içerisinde vezirlik kurumunun tarihî gelişimi ve işleyişi üzerinde
durulacaktır.
Başlangıç Tarihi | Başlangıç Saati | Bitiş Tarihi | Bitiş Saati | Yer |
---|---|---|---|---|
04 Kasım 2017 | 17:30 | 04 Kasım 2017 | 00:00 | İlmi Etüdler Derneği |