GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

27 Eyül 2024

2024 – 2025 Akademik Yılına Açılış Konferansıyla Başlıyoruz !

İlmi Etüdler Derneği geleneğini sürdürerek bu yıl da dikkat çeken bir konferans ile yeni akademik yıla kapılarını aralıyor.

Açılış Konferansı Koç Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyesi olan Şener Aktürk’ün “Soykırım, Nüfus Mühendisliği ve Batı Avrupa Merkezli Dünya Düzeninin Gelişimi” başlıklı konuşması ile gerçekleşecek.11 Ekim 2024, Cuma günü 17.30’da Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Prof. Dr. Raşit Küçük Konferans Salonu'nda düzenlenecek. Saat 17:30’da program katılımcılarına yönelik sunulacak ikramlar ile başlayacak program; 18.00’de açılış konferansı ile devam edecek.

Açılış Konferansına gelen ilgililer fuaye alanında yer alacak stantlarda yeni dönemi başlayan İLEM İhtisas Çalışmaları, 4-6 Aralık 2024 tarihinde 13’üncüsü gerçekleştirilecek Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi ve İLEM'in diğer çalışmalarına dair bilgi alma imkanı sahip olacak. Ayrıca Eğitim ve İhtisas Programına kabul alan öğrenciler ilk kez bir araya gelecek.

“Soykırım, Nüfus Mühendisliği ve Batı Avrupa Merkezli Dünya Düzeninin Gelişimi” 

Batı’da Müslümanların sistematik olarak hedef alınıp yok edilmesinin siyasi tarihsel kökeni ve sebebi nedir? Çoğunlukla modern ulus devletlerin ortaya çıkışıyla ilişkilendirilen nüfus mühendisliği ve soykırımın modernite öncesinde örnekleri var mıdır? Hristiyanlıkla özdeşleştirilen bir Batı ve Avrupa kimliği ne zaman ortaya çıkmıştır? Bu konferans bu üç sorunun ortak cevabı olan fakat bugüne kadar bir bütün olarak incelenmemiş bir tarihsel gelişmeyi açıklamaya odaklanıyor. 13. yüzyılın başlarında dahi bugünkü İtalya, İngiltere, Fransa, Macaristan, İspanya ve Portekiz’e karşılık gelen bölgelerde Müslümanlar ve/veya Yahudiler, Hristiyan hükümdarların yönetimi altında yaşıyor ve pekçok yörede nüfusun çoğunluğunu oluşturuyordu. Fakat Batı Avrupa’daki tüm Müslümanlar ve neredeyse tüm Yahudiler 11. yüzyılın sonlarında başlayan, 13. yüzyılda zirveye ulaşan ve 16. yüzyılın ilk çeyreğinde tamamlanan bir süreçle ortadan kaldırıldı. Böylelikle Batı Avrupa dünyanın dini ve mezhepsel açından en türdeş bölgesi haline geldi. Fransa, İngiltere, İspanya ve Portekiz gibi yerkürenin yarısından fazlasını sömürgeleştirecek olan Batı Avrupa devletlerinin nüfusu sadece Katolik mezhepli Hristiyanlara indirgendi. Çok sayıda devleti kapsayan ve asırlarca süren böylesi kapsamlı bir nüfus mühendisliği nasıl gerçekleşti? Batı Avrupa’da tüm Müslümanların ve Yahudilerin yok edilmesini sağlayan mekanizmanın, Gregoryen Reformuyla hızla güçlenen Papalık liderliğindeki uluslarüstü ruhban sınıfının hükümdarlara yaptığı ısrarlı baskı olduğunu iddia ediyorum. Papalık liderliğindeki ruhban sınıfı, Müslümanları, Yahudileri veya Katolik mezhebinden olmayan herhangi bir azınlığı koruyan hükümdarları cezalandırmış, tahttan indirmiş ve hatta öldürtmüş, yerlerine dini azınlıkları yok edecek hükümdarlar getirmiştir. Hristiyan olmayanların sistematik olarak dışlanması ve hatta yok edilmesi, Katolik Kilisesinin dini tekelinin Protestan Reformuyla kırıldığı 16. yüzyıldan sonra da dini sebeplere ek olarak ırkçı, milliyetçi, ideolojik ve hatta sözde rasyonel mazeretlerle günümüze dek devam etti. Ulus devletlerin ortaya çıkışından yüzyıllar önce gerçekleştirilen bu kapsamlı nüfus mühendisliği, Batı Avrupa’nın nüfusunu, siyasetini, dini ve kültürel kimliğini ve uzun vadede modern dünya sistemini de şekillendirdi. Günümüzde Batı dışı bölgelerde Filistinliler, Rohingyalar, Suriyeliler, Ukrainler ve Uygurların soykırıma varan nüfus mühendisliği politikalarıyla hedef alınıyor olmasında da uluslar üstü aktörler ve Müslüman büyük güç yokluğu önemli rol oynamaktadır. 

Açılış konferansındaki tezlerin çıkış noktası olan makalenin aslına ulaşmak için tıklayınız.