İLEM ve ORMER’in iş birliği ile gerçekleşen Göç ve Sosyo-Kültürel Değişme konulu 5. STT-MENA Sakarya’da uluslararası katılımla gerçekleştirildi.
12-13 Aralık 2016 tarihlerinde İlmi Etüdler Derneği (İLEM) ve Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü (ORMER) iş birliği ile organize edilen 5th International Conference on Social Thought and Theory in the MENA Region (5. STT-MENA) dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen 40 yakın akademisyenin katılımıyla gerçekleştirildi.
Göç ve Sosyo-Kültürel Değişme başlıklı 5. STT-MENA, İlmi Etüdler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Güder, STT-MENA Organizasyon Komitesi Başkanı Lütfi Sunar ve Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü Müdür Yardımcısı Tuncay Kardaş’ın selamlama konuşmalarıyla Sakarya Üniversitesi Kongre Merkezinde başladı.
Programın açılış oturumu Segah Tekin, Lütfi Sunar ve Ayfer Özyılmaz’ın sunumlarıyla gerçekleştirildi. Tekin sunumunda Güney Amerika ve Brezilya üzerinden Suriyeli Mültecilerin durumuna değindi. Sunar ise medeniyetlerin oluşumuna özgün bir perspektiften bakarak göçlerin medeniyetlerin oluşumuna olan etkisini vurguladı. Özyılmaz da sunumunda bölgesel eşitsizlik ve gelişmeleri iç göç bağlamında ele aldı.
Sempozyum kapsamında gerçekleştirilen 2. Oturumda ise MK Noushad, Nurbanu Dursun, Stefano Fogliata sunumlarını gerçekleştirdiler. Noushad sunumunda göç ve kimlik oluşumlarına değinirken, Dursun, Suriyeli mültecilerin medyadaki yansımalarını ve bu yansımaların cinsiyetler üzerinden değerlendirmesine yer verdi. Fogliata ise göçün göçüne dikkat çekerek Suriye’deki Filistinli mültecilerin Lübnan’a yerleştirilmesi konusuna değindi.
3. oturumda ise Ayşe İrem Özer, Deniz Dedne Kırlı Aydemir, Yusuf Ziya Karipek ve Abdullah Sait Özcan sunumlarını gerçekleştirdi. Özer sunumunda, gündelik hayatın sosyolojisine Suriyeli mültecilerin perspektifinden bakarken, Aydemir de göçmenlerin korunmasına ve geri gönderilmesine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Karipek ise sunumunda Türkiye’deki Suriyeli üniversite öğrencilerini ele aldı. Son sunumu gerçekleştiren Özcan ise Türkiye’nin Suriyeli öğrencilere yönelik uyguladığı eğitim politikalarına değindi.
Sempozyum kapsamında gerçekleştirilen 4. oturumda ise Soner Tauscher, Elif M Gülener, Zehra Hopyar göç konusunu kendi özgün çalışmalarıyla ele aldılar. Tauscher, Bünyamin Bezci ile gerçekleştirdiği ortak çalışmasının sunumunda Avrupa’ya artan göçü ele alırken Türk diasporasının ve mültecilerin sorunlarına da değindi. Gülener, Almanya’daki dayanışma şekilleri üzerinden verdiği örneklerle adil mülteci politika ve sorumluluklarına sunumunda yer verdi. Hopyar ise Avrupa’daki mülteci dalgalanmalarına dikkat çekti ve kamu ve medya algısına da değindi.
13 Aralık Salı günü gerçekleştirilen 5. oturumda ise Sher Banu A. L. Khan, Tuba Sardoğan, Furkan Halid Yolcu sunumlarını gerçekleştirdiler. Khan sunumunda Malezya bölgesindeki Müslümanlara değinirken, Sardoğan ise çok kültürlülük ve tanıma olayına dikkat çekti. Yolcu ise sunumunda göçün ekonomik boyutlarını ele alarak, dış yardımlara ve ekonomik yükün hafifletilmesi konularına Ürdün örneği üzerinden değindi.
Sempozyumun 6. oturumu ise Faisal Mohamed, Emrin Çebi, Nadia Lahdili’nin sunumlarıyla gerçekleştirildi. Mohamed sunumunda insani yardımların geleceğine ayna tutarak konuyu derinlemesine değerlendirdi. Çebi de sunumunda Suriyeli mültecilerin sosyal uyum süreçlerine Türkiye’deki STK’ların katkısını değerlendirdi. Lahdili sunumunda göçmenlerin uyuşmazlık çözümlerine uluslararası müdahalenin etkilerini ele aldı.
Sempozyumun son oturumunda ise Şeyma Akın, Zeynep Yılmaz Hava, Linda Hyökki ve Oleksandr Khyzhniak tarafından gerçekleştirilen sunumlar dinlendi. Akın sunumunda Suriye krizinin Almanya’daki etkilerine değindi. Hava ise sunumunda çağdaş Avrupa’daki kimliklerin oluşumu konusunu ele aldı. Hyökki Finlandiya’daki aile birleşimleri yasasını mülteci krizleri bağlamında değerlendirdi. Khyzhniak ise sunumunda iç göç konusuna değinerek bunu Ukrayna örneği üzerinden dinleyicilerle paylaştı.
Oturumların ardından Andrew Kam Jia Yi, Süleyman Güder, Mustafa Caner tarafından sempozyuma dair değerlendirmeler gerçekleştirildi ve katılımcıların sempozyumla ilgili görüşleri alındı.
2 gün süren sempozyumda popüler söylemin ötesinde çözüm ve önerileri olan akademik çalışmalar üzerinden göç ve göçün sosyo-kültürel değişime olan etkileri derinlemesine ele alınarak uluslararası bir platformda akademisyenler tarafından tartışıldı.