GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

27 Şubat 2024

İLEM Yeni Dönemdeki ve Yeni Yerindeki İlk Çalıştayını Gerçekleştirdi.

“İnsani Disiplinlerde Yeni Kavram Arayışları Çalıştayı” Ertuğrul Ökten moderatörlüğünde toplamda 10 bildiri sunumu ve yoğun katılım ile 17 Şubat 2024 Cumartesi günü gerçekleşti.

İLEM, uzun bir hazırlık sürecinin ardından yeni binasını akademik etkinliklere hazır hale getirdi. İstanbul-Kısıklı’da bulunan yeni binasındaki ilk programı ise “İnsani Disiplinlerde Yeni Kavram Arayışları Çalıştayı” oldu. Moderatörlüğünü Ertuğrul Ökten’in yaptığı çalıştay, İLEM Yönetim Kurulu Başkanı Taha Eğri’nin açılış konuşmaları ile başlayarak alanında uzman akademisyenler tarafından insani disiplinlerinin alt dallarını oluşturan farklı bilimlerin araştırma konularında yaşanan kavram arayışları gündeme getirilerek mevzubahis arayışların akademideki önemi ele alındı. Geniş bir katılımın olduğu çalıştayda; Mehmet Ali Akyurt, Hakan Aydemir, Sıtkı Karadeniz, Özdal Erol Ersoy, Sami Arslan, Sadık Yazar, Cevat Sucu, Selahattin Polatoğlu, Betül Bilgin, Csilla Balogh tebliğlerini sundular.

İnsani Disiplinlerde Yeni Kavram Arayışları Çalıştayı’nın birinci oturumunda “Toplumdan Bireye” başlığı altında 4 tebliğ sunuldu. Sunulan tebliğler toplumsal meselelerde bireylerin içerisinde bulunduğu durum ve bunun kavramsallaşmaları ele alınmaya çalışıldı. Oturumun ilk tebliğcisi olan Mehmet Ali Akyurt İstanbul örnekliği üzerinden hissedilen nüfus kavramını ortaya koymaya çalışarak şehrin yoğunluğunun birey nezdindeki hissi ele alındı. İkinci tebliğ olaraksa Hakan Aydemir Avrasya Bozkır Halkları üzerinden tarih yazımında varlıkları göz ardı edilen toplumlar için gölge etkisi mefhumuyla siyasi tarih yazımının bazı milletleri bilerek yazmadığını fakat bu milletlerin varlıklarının fiziki olarak kuvvetli delilleri olduğunu belirtmiştir.

Kısa bir ara sonrasında devam eden ilk oturumun üçüncü konuşmacısı olan Sıtkı Karadeniz tebliğinde duygu temelli ikili ilişkilerin toplum dinamikleri için önemi vurgulanarak bunların sosyolojik değerlendirmelerin konusu olması gerektiği fikri tahlil edilmiştir. Dördüncü konuşmacı olan Özdal Erol Ersoy tıp alanında hakim olan kavramların Türkçe olmadığı hususuna dikkat çekerek bir ilimde üstün olanın o alanda kavramsallaştırmasını dayattığını oysaki Türkçenin de kavram üretmek için ehil bir lisan olduğunu söyledi.

İkinci oturumda “Toplum ve Metin” konusu kapsamında bireyin dünyayı anlamlandırma aracı olan metin tartışıldı. Oturumun ilk konuşmacısı olan Sami Arslan Osmanlıca eserlerde ve Osmanlı kitap kültüründe karşımıza çıkan “nazır” kavramına ait olan genel kabulün doğru olmadığına dikkat çekerek farklı bir bakış açısı ortaya koymuştur. Oturumun ikinci konuşmacısı olan Sadık Yazar Klasik dönemde yapılan şerhlerin mahiyetini ve bu şerhlerde kullanılan kavramların anlamları tartışıldı. Oturumun son konuşmacısı olan Cevat Sucu Zenginlikten istifade ederek vernaküler ansiklopedizm ismini verdiği durumun oluştuğunu söylemiştir.

Çalıştayın son oturumu olan üçüncü oturumda “Toplum ve Tarih” başlığı altında üç tebliğ sunuldu. İlk konuşmacı olarak sözü alan Selahattin Polatoğlu Türkiye’de İslam tarihi araştırmalarında kullanılan bazı kavramlarla alakalı mevcut olan tartışmalar ele alınarak hangi durumlarda hangi kavramların kullanılabileceğini ve bunun neyin yerini tuttuğu ele alınmıştır. İkinci konuşmacı olan Betül Bilgin geleneksel sanat kavramı üzerine inanç ve kültür bağlamında bir değerlendirme gerçekleştirerek bu sanatın sınırlarını ortaya koymaya çalışarak inanç ve kültürün bahsedilen gelenekteki yerini tahlil etmiştir. Son oturumun son konuşmacısı olan Csilla Balogh eski Türk arkeolojisi resimli terim sözlüğü üzerine değerlendirmelerde bulunmuştur. Bu değerlendirmeler sırasında bu sözlüğün ve terimleştirme hususundaki önemi vurgulanmıştır.

Tebliğlerin akabinde “soru-cevap” şeklinde oluşan müzakere ortamı ile çalıştay sonlandırıldı.