GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

14 Mayıs 2018

İstanbul’dan Anadolu’ya İlim Köprüsü; İLEM Yaz Akademisi Başladı

İstanbul’dan Anadolu’ya İlim Köprüsü; İlmi Etüdler Derneği (İLEM) İstanbul dışında lisans eğitimlerine devam eden öğrencileri İstanbul’da buluşturdu.

Uzun yıllardır İstanbul’daki lisans öğrencilerine yönelik yürüttüğü eğitim programını bir hafta sürecek İLEM Yaz Akademisi ile Anadolu’daki öğrencilere açtı.

Günümüz meseleleri karşısında İslam Düşüncesi teması ile birincisini gerçekleştireceği programda İLEM, farklı disiplinlerden hocaların vereceği dersler ile tarih ve topluma dair bir kavrayış kazandırmayı, İslam ilim ve düşünce geleneğini tanıtmayı ve güncel problemlere karşı farkındalık kazandırmayı hedefliyor.

İlmi Etüdler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Güder’in selamlama konuşmasıyla başlayan İLEM Yaz Akademisinde İLKE Yürütme Kurulu Başkanı Lütfi Sunar ve İLEM Eğitim Komisyonu Başkanı Abdulkadir Macit da de Anadolu’dan gelen öğrencilerle buluştu.

İLEM Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Güder konuşmasına “15 yıldır İLEM’in programları rağbet görüyor. Anadolu’nun farklı şehirlerinde de benzer programlar yapmamız talep ediliyordu. Eğitim programımıza katılan arkadaşlarımızla, birebir ilgilenmemiz dolayısıyla bunu farklı şehirlerde gerçekleştirmemiz çok zor olacaktı. Fakat İstanbul dışında Türkiye’ye karşı da bir sorumluluğumuz bulunmaktadır. Sorumluluktan kaçmadan ve elimizden gelen bir şeyler olabileceğini düşünerek, yaz akademisi programını planladık.” sözlerini sarf ederek başladı.

Güder, genç ilim yolcularına hitaben “Belki de buradan tüm yaşamınızı etkileyecek bir eğitim alacaksınız. Burada alacağınız bakış açısını kendi şehirlerinize ve üniversitelerinize götürmenizi sizden istirham ediyorum. Artık siz de en az bizim kadar Türkiye ve dünya meseleleri karşısında sorumlu olacaksınız.” diyerek program katılımcılarının sorumluluklarına vurgu yaparak konuşmasına devam etti.

Son günlerde yaşanan elim olaylara da değinen Güder, “İnsanı ve değerlerini hiçe sayan muvaffak olamamış cunta hareketine karşı insanlık onurunu çiğnetmeyecek genç ilim adamlarının yetişmesi için İLEM olarak çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.” diyerek konuşmasını tamamladı.

Açılış Dersi İhsan Fazlıoğlu Tarafından Gerçekleştirildi

“Ne Yapmalı? Bedel, Bakış ve Süreklilik” başlıklı konuşması ile açılış dersini gerçekleştiren İhsan Fazlıoğlu, Anadolu’nun farklı illerinden gelen genç ilim yolcularıyla buluştu

Fazlıoğlu konuşmasına “İman imkan verir, bedel (ödeme) mümkün kılar” diyerek bir Müslümanda olması gereken özelliklere dikkat çekerek başladı. “Öteki dünyanın ontolojik varlığını kabul eden bir insan bu dünyada ahlaksızlık yapabilir mi? Yapamaz! O yüzden Müslümansanız kandırmayacaksınız ve kandırılmayacaksınız, zorda kaldığımızda biz fikirlerimizi satacak değiliz, zafere odaklı değiliz.” şeklinde düşüncelerini ifade eden Fazlıoğlu, seküler yaşamın algısı içerisinde normalleştirilmiş zafer odaklı olma durumuna yönelik eleştirel bir bakış açısı ile Müslümanda olması gereken ahlak algısına dikkat çekti.

Üç noktaya dikkatleri çeken Fazlıoğlu, konuşmasında ilk olarak ısrarla amentümüzün bedelini ödememiz gerektiğine vurgu yaptı. Bu hususta “Dünyanın, amentüsünün bedelini ödemeye hazır olanlara” verileceğini belirtti. Ayrıca amentünün bir bedelinin olduğunu, bunların da teklif ve temsil olduğuna vurgu yaparak bugünkü Müslümanların, sahip oldukları amentünün temsilini ortaya koyamadıkları için dünyaya teklif edecekleri bir iddialarının ne yazık ki olmadığını belirtti. Bu yüzden “Ne olduğunuzu temsil ve teklif edemezseniz, ne olmadığınızı savunmak zorunda kalırsınız” diyerek günümüz Müslümanlarının bu hal içinde olduğunu kaydetti.

Fazlıoğlu, sahip olduğumuz amentünün teklif boyutunun teorik tarafının bizim dinimiz tarafından ifade edildiğini ancak Yahudilik ve Hristiyanlığın bunu gerçekleştiremediği için ilkinin içe kapanık, diğerinin ise dışa, ilkelerini muhafaza edemeyerek açılmasıyla asliyetini yitirme ile karşı karşıya kaldığını belirtti. İslam’ın üç idrak biçiminden bahseden Fazlıoğlu, bunları mitolojik, psikolojik ve teklif/temsil zikretti. Bu çerçevede Din’in politik, sosyal ve kamusal olduğunun altını çizdi. Dinin birilerinin ısrarla vurguladığı gibi vicdanlara hapsedilmesi olarak anladığı veya ifade ettiği psikolojik idrakin dindar dinsizlerin ortaya çıkmasına sebep olacağını beyan etti.

İkinci olarak İslami ve insani bakışımızın ilkelerinden bahseden ve “Karşınızdaki insanın size aktardığı kanaatlerin niçin ve nasılını sorgulayın! İlimle uğraşanlar; niçin ve nasıl soruları sormak zorundadır.” cümlelerinin altını çizen Fazlıoğlu, ilim adamının sorgulama vasfının ehemmiyetine vurgu yaptı. Dahası “Bir şeyin nedenini düşünmek derinlemesine düşünmektir. Niçinsiz nasıl ise bir gürültüdür, yüktür” diyerek aslında nedenli bilgiye sahip olunmamasının tehlikesine işaret etti.

Üçüncü olarak ise ilim geleneğinde sürekliliğin olduğunu, dolayısıyla geleneğin yadsınamayacağının altını çizdi. Diğer taraftan meselelere bütüncül bakılmasını vurgulayan Fazlıoğlu, "Madde ve mana birbirinden ayrı yürümez. İkisi birlikte aklı selimi verir.” şeklinde konuştu. Bu konuda "Müslümanların bir kısmı kendini, bir kısmı dünyayı fethetmekle meşgul. Fetih çift yönlü olmalıdır” dedi. Fazlıoğlu, öğrencilerin sorularını yanıtladıktan sonra açılış dersini tamamladı.

İLEM Yaz Akademisi Kapsamında Neler Yapılacak

Seminer dersleri, kitap tahlilleri, şehir gezileri ve sinema kritikleri alanında uzman isimlerin öncülüğünde gerçekleştirileceği yaz okulu kapsamında; Teyfur Erdoğdu tarafından Tarih Felsefesi, Lütfi Sunar tarafından Modernite’nin Kökenleri ve Oluşumu, Vahdettin Işık tarafından Türkiye’de Modernleşme, Mahmut Hakkı Akın taradından Türkiye’de Toplum ve Siyaset, İbrahim Halil Üçer tarafından da İslam Düşüncesinin Çağdaş Meseleleri başlıklı dersler gerçekleştirilecek.