GELENEĞİN BİRİKİMİNDEN YENİ BİR DÜŞÜNCENİN İNŞASINA...

BAĞIŞ E-BÜLTEN

14 Mayıs 2018

Uluslararası Taşköprülüzade Sempozyumu Gerçekleştirildi

Osmanlı Düşünce geleneği, 15 farklı disiplinde ve 42 sunumla İlk defa gerçekleşen Uluslararası Taşköprülüzade Sempozyumunda ele alındı.

Uluslararası Taşköprülüzade Sempozyumu İlmî Etüdler Derneği (İLEM), İlim Sanat Tarih ve Edebiyat Vakfı (İSTEV), İstanbul Medeniyet Üniversitesi işbirliği ve Türk Tarih Kurumu’nun desteğiyle 18-20 Kasım tarihlerinde gerçekleştirildi.

Üç yıl boyunca otuzu aşkın ilim adamının çalışmalarıyla gerçekleştirilen Taşköprülüzade Projesi kapsamında ifa edilen sempozyuma alanında uzaman birçok akademisyen katıldı.

Sempozyum 16. y.y.’da yaşamış olan Ebu’l-Hayr Isâmuddîn Ahmed Taşköprülüzâde’nin eserleri üzerinden Osmanlı düşünce geleneğinin gün yüzüne çıkartılmasında önemli çalışmalar gerçekleştiren bilim insanlarına ev sahipliği yaptı.

İstanbul Medeniyet Üniversitesinin ev sahipliğinde gerçekleşen sempozyuma İLEM Başkanı Süleyman Güder, İSTEV Başkanı Gül Zülfikar, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü İhsan Karaman, Türk Dil Kurumu Başkanı Mustafa S. Kaçalin, Cumhur Başkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Tarihçi Mehmet Genç, Felsefeci Teoman Duralı gibi çok önemli isimler iştirak etti.

Sempozyum kapsamında İhsan Fazlıoğlu, Mehmet Genç ve Ahmet Sururi’nin katılımıyla gerçekleştirilen açılış oturumunda Fazlıoğlu, Osmanlı düşünce geleneğinde bilim ve felsefenin yerini irdelerken Taşköprülüzade özelinde konuyu ele aldı. Genç, konuşmasında 16. y.y. Osmanlı sosyal hayatına ve düşünce hayatına bir ışık tutarak, 16. y.y. Osmanlısını dinleyicilerle buluşturdu. Sururi ise sunumunda Osmanlının önemli alimlerinden olan Taşköprülüzade’nin hayatına, eserlerine ve diline (kullandığı kelimelere) ayna tutarak, Osmanlı düşüncesini ve Osmanlı aliminin kimliğini 16. y.y.’dan alıp günümüze getiren bir sunumla Taşköprülüzade’nin dünyasını dinleyicilere sundu.

Sempozyumda toplamda 12 oturum’da 42 sunum gerçekleştirildi. Sempozyum boyunca 16. y.y. Osmanlı düşünce geleneği; kozmoloji, tanrı-alem ilişkisi, bilgi, varlık, bilim felsefesi, metafizik, kelam, dil bilimi, dini ilimler, mantık, bilim tarihçiliği, ilim tasnifi, ahlak, siyaset ve müzik alanlarında 15 farklı açıdan alanında uzman isimler tarafından değerlendirildi.

Taşköprülüzade Projesi kapsamında gerçekleştirilen tahkik ve tercümeler sayesinde ilk defa yayınlanacak olan 21 ciltlik külliyatın ilk 4’ü de bilim dünyasının hizmetine sunularak, okuyucularla buluştu.

Yoğun katılımla 3 gün boyunca gerçekleşen sempozyum 16.’y.y. Osmanlı düşünce hayatının spekülasyonlardan uzaklaştırıp, batı merkezci algı ve tanımlamalara, özgün bir cevap üretti.

Uluslararası katılımla gerçekleşen sempozyumun değerlendirme oturumu da Cumhur Başkanlığı Sözcüsü ve İslam Felsefecisi olan İbrahim Kalın tarafından gerçekleştirildi. Sempozyumun değerlendirme oturumunda konuşan Kalın, İslam dünyasının Batı merkezli bir algı ile tanımlana geldiğine bu algının ise Taşköprülüzade Projesi gibi özgün çalışmalarla yıkılabileceğine dikkat çekti.

'Derinlikli düşünce, tefekkür, sanat, kültür, medeniyet türü şeyleri tabii ki yapmalıyız ama önce acil siyasi, ekonomik konular var. Bunları önce bir çözelim, vakti zamanı geldiğinde bu tür ilim, fikir, düşünce türü şeylere daha fazla vakit ayırırız' diye bir varsayımla hareket edildiğini görüyoruz." şeklinde konuşan Kalın, acil siyasi ve ekonomik konuların çözülebilmesi için de fikir dünyasının belli bir berraklığa ve derinliğe kavuşmasının önemli olduğunu söyledi.

Kalın, değerlendirmesinde ayrıca, sosyal hayat ve bilim hayatında insanların kendilerini tanıdığı kavramların çok önemli olduğuna vurgu yaparak, “Bizler kendimizi tanımladığımız kavramlarla var oluruz. Bir süre sonra bu kavramlar gerçekliğimiz haline gelir. Batı merkezli bilim üretmek de böyle bir sonuca götüren başlangıçtır. Bu açıdan Taşköprülüzade Projesine emeği geçen İlmi Etüdler Derneği, İlim Sanat Tarih ve Edebiyat Vakfı ve İstanbul Medeniyet üniversitesine şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Sempozyum plaket törenin ardından gerçekleşen, Tarihin Saklı Sesleri müzik grubu icra ettiği musiki dinletisinin ardından çekilen toplu fotoğrafla sona erdi.