Türkiye’nin önemli kurumlarından biri olan Diyanet, bugün çok boyutlu tartışmaların odağındadır. Dini bilgiler konusundaki kargaşa, popülizm, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında dini bilginin yeterliliği, gündelik dini hayat ister istemez Diyanet’in içinde yer alacağı bir tartışmayı beraberinde getirmektedir. Öte yandan din-devlet ve cemaat ilişkilerinin yeniden yapılandırılması gerektiği de bir zorunluluk olarak kendisini göstermiştir. Bunların ötesinde değişen dünya koşulları, farklı dini yorumların temsili sorunu da gündeme taşınmıştır. Dolayısıyla hızla değişen ihtiyaçlar, bilginin küresel ölçekte yayılması, teknolojik yeniliklerin yanı sıra cemaatler, yorumlar, mezheplerin durumu, Diyanet’in yapı ve işlevlerinde bir politika değişimini zorunlu kılmaktadır. Bu sorunlar kavşağında, Diyanet’in kaldırılması gerektiğine dair düşünceler krizi daha da derinleştirecektir. Ancak Diyanet’in mevcut ihtiyaçlar ve beklentiler içerisinde yeniden yapılandırılması ve stratejiler kurması önem taşımaktadır. Bu yazı, hem problemlerin tespiti hem de stratejilere dair öneriler sunmaktadır.